Güzel imkanlar, parlak mekanlar ve hoş teknolojik aletler, yaşam bizlere pek çok şey vaat ediyor. Peki tüm bunlara sahip olmanın bedeli nedir? İnsan hayatında 6 - 22 yaş çoğunlukla eğitim, yarış ve mücadele ile geçiyor, peki neden? Büyük ihtimalle ileride çok daha iyi yaşayabilmek için. Bireyler 22 yaşından sonra güzel bir iş bulup, paralelde 2-3 yıl daha yüksek öğrenimine devam ediyor. 25 yaşına geldiğinizde artık belirli, düzenli bir gelire sahip olan, eğitimli ve toplumda yer etmeye başlamış bir kişi oluyorsunuz.
İş hayatına başladığınızda artık önünüzde eğitim hayatında olduğu gibi belirli bir yol bulamayabilirsiniz. Ders programı, sınavlar ve her yıl bir sınıf yükselmek gibi eğitim ve öğrenimin sınırları çizilmiş alanından uzaklaşıyorsunuz, hayat başarınızı bu noktadan sonra objektif sınav sonuçları ölçüp belirlemiyor. İş hayatına adım attığınızda her yol her yöne gidebilir ve çoğunlukla istikamet kesin değildir, bu noktada hayatınıza risk kavramını almış bulunuyorsunuz.
İşte o anda, 3-5 yıl iş deneyimi edindiğiniz zaman kendinize şu soruyu soruyor olabilirsiniz, ben ne istiyorum? Bu belki de insan için yanıtı bulunabilecek en zor sorulardan biri, birçok insan bu sorudan kaçmak için, bu soruyu sormamak için kendini günlük rutinlere olabildiğince veriyor ve mevcut düzenden çıkmaları durumunda herşeyin kötü gideceği inancını benimseyip, bir nevi batıl bir inanç ile hayattaki pozisyonunu kaybetmemek adına orta ve uzun vade düşüncelerle kendini meşgul etmeden yaşamını sürdürüyor.
Nitekim 22-35 yaş aralığı pek hızlı geçmekte; günler, aylar, tatiller, ev ve araba kredisi, sanat aktiviteleri, dil kursları, güzel restoranlar, hoş tasarımlı giyim ürünleri ve dünyanın tüm ihtişamı, tüm bunlarla birlikte zaman hızla ilerliyor. Bu aşamada yeni deneyimler kazanma, gelirini yükseltme, daha iyi konumda bir eve taşınma, daha özellikli bir araba alma ve benzeri pek çok amaç hayatlara giriyor. Belki de insan çok yorulduğu için, zaten işinden özel hayatına kalan az bir vakitte kendini şımartmak adına harcamalarını arttırmayı uygun görüyor. Artan gelir, işyerine ayrılan zamandaki artış ve özel yaşamdaki harcamaların artışı el ele ilerliyor.
"Dünya ihtişamıyla göründü, artık benim için daha fazlası bekliyor."
Bu noktada kurulmuş ve yürümekte olan sistem sizi daha hissiz ve acımasız olmaya, iş odaklı yaklaşmaya, gün aşırı plan yapmaya, düzenli performans değerlendirmelerine, olumlu stresin faydalarına, insanlara yeteneklerini gösterip üstünlük sağlamaya ve farklı platformlarda kendinizi pazarlamak için çeşitli politik oyunlar öğretmeye itiyor olabilir, isteyerek bu yolda ilerlemenizin yanı sıra bu patikaya çoğu zaman farkında olmadan girmiş olabilirsiniz, belki de bunun sebebi kendi geleceğiniz hakkında düşünmek ve ne istediğinizi kendinizle tartışmanın pek zor bir düşünsel aktivite olması, bunun yerine içgüdüsel rekabet ve kıyas duygularınızı ve adaletsizlikle gelen öfkeli ruh halinizi takip etmenin daha az yorucu olmasıdır.
Tüm bu har hur içerisinde nasılsınız? Kendiniz ve hayattan beklentiniz nedir? Gerçekten daha iyi bir arabaya binmek için akşam eve 2 saat geç gelip, sisli bir zihinle çocuğunuzla iletişim kurmak istiyor musunuz? Yoksa mevcut rutinde ilerlemeye mecbur olduğunuz düşüncesinde misiniz ve başka bir yol olmadığına mı inanıyorsunuz? Birçok soru sorulabilir, kişiden kişiye istek ve arzular da değişecektir, tek bir doğrudan bahsetmek mümkün olmayabilir, şunu da unutmayalım ki insanlar hayatlarında bir yola girip, istemedikleri istikamette ilerliyor da olabilir.
Sabah uyandığınızda mideniz bulanıyorsa, gün boyu kendinizi stresli, isteksiz ve yorgun hissediyorsanız, mesai sonrası pahalı aktiviteler sizi sadece kısa süreliğine oyalıyorsa, geçen yılların farkına varmıyorsanız, çocuğunuzu bir başkası büyütüyorsa, çevrenizdeki kimseden vefa gelmeyeceğini ve herkesin tehlikeli olabileceğini düşünüyorsanız, ukala ve acımasız kişilerin övüldüğü, tek parametrenin, açıkça söylenmese de para olduğu bir yaşam alanında çırpınıyorsanız hayatınızı boylu boyunca düşünün ve değerlendirin. Bir kalp krizi, bir trafik kazası, üzüntü ve stres sebebiyle gelebilecek elem verici bir hastalık size uğramadan direksiyona geçmeniz sizin için iyi olabilir. Belki de sahip olduğunuz eşyalara bakınca fazla lüks bir hayatın dertlerini çekiyorsunuz, bunu sürdürmenin yükü sizi eziyor olabilir, belki de hayatınızı küçültmeniz gerekiyor.
(İstanbul, 2022)